Alkol Bağımlılığı Nedir?

 

Alkol Bağımlılığı

 

 Alkollü içeceklere kişinin fiziki ve psikolojik sağlığına zarar verecek şekilde olan aşırı bağlılığına Alkolizm denmektedir. Alkolizm sorunu yaşayan bir kişiye ise alkolik denmektedir.

 Genel olarak alkole karşı düşkünlüğün başlama durumu, sinir gerginliğini ortadan kaldırmak için içme ihtiyacının duyulmasıyla oluşmaktadır. Bunun hemen ardından yalnız olunduğu zaman alkole meyil ve uzun sarhoşluk devreleri gelmektedir. Normal bir düzeyde alkol alımının üzerinde, uzun bir süre boyunca yüksek oranlarda alkol alımı gerçekleşmektedir.

 Alkole alışkanlık kazanmış bir bireyin kontrolünü kaybetmesi ve davranışlarını özürlerle kapatabilmeyi istemesi kritik devrede olduğunun işaretlerinden biridir. Saldırgan olurlar, içki depolarlar ve sabahları alkol alma alışkanlığı kazanırlar. Bu evreden sonra işlerini de ihmal etmeye başlarlar ve kişilerde titremeler, düşünme yetersizlikleri baş göstermektedir. Alkol alışkanlıklarının soya çekime bağlı olduğu söylenmiş olsa da bugün tüm dikkatler durumun psikolojik ve sosyal (toplumsal) sebeplerden kaynaklandığını söylemektedirler.

Alkol Bağımlılığın Belirtileri

Alkol Bağımlılığın ilk işaretleri

1. Her gün aynı şekilde içki içilmektedir.
2. Sınırlar konur ancak bu sınırlar aşılır.
3. İçkili faaliyetler artar.
4. İçki kaynaklı problemler yaşanır fakat bunlar fark edilmez. 
5. Aynı etkiyi yaratması için daha fazla içkiye ihtiyaç duyulur.

Alkol Bağımlılığın ileri boyutları

1. Uyku sorunları yaşanmaktadır.
2. Sabahları sinirli, terlemiş, hasta ya da titreyerek uyanılır.
3. Uyandıktan sonra üç saat içinde içki içme ihtiyacı duyulur.
4. Bazen kişiler içki içmeyi bıraktıktan saatler ya da günler sonra sara nöbetleri yaşayabilirler, bilinçlerini yitirebilirler, bununla beraber kol ve bacaklarda çekilme hissedilir, nefes kesilir, kişi sayıklar, nerede ya da kiminle olduklarını bilmezler ve sanrı görürler.

Alkolün etkileri ve zararları

 Alkollü içecekler etkilerini ihtiva etmiş oldukları etil alkol ile sağlamaktadırlar. Bu maddelerin az miktarının görünüşte canlılık sağladığı zannedilir ve  daha çok içilir, 200-300 mg/cc kan seviyesine ulaştığında ise depresyon ve fiziki güçlerin yönlendirilmesinde güçlükler ve azalmalar görülür. Kişiden kişiye ve bünyeye göre değişmekle birlikte miktarın daha da arttırılması, 500 mg/cc’yi bulmasıyla nefes almakta zorluk yaşanabilir ve hatta ölüme sebebiyet verebilmektedir. Bunlar alkolün birden alınmasıyla ortaya çıkmakta olan belirtilerdir. Devamlı olarak alkol tüketenlerde ise vücut işleyişinde kalıcı bozukluklar oluşmaktadır.

 Alkoliklerin en az dörtte biri karaciğer yetersizliği, beslenme yetersizliği ve mide rahatsızlıklarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Psikolojik durum bozuklukları ise bu kişilerde çok  yaygın olarak görülmektedir. Alkolizmin erken evrelerinde kişiler genel olarak normal ağırlıktadır ya da kilo fazlalıkları vardır. İleri evrelerde ise gözle farkedilen bir zayıflama görülmektedir. Hastalar fazlasıyla zayıfladıklarından dolayı sık sık enfeksiyon hastalıklarına yakalanmaktadırlar. İştahları yoktur ve iştahlarının olmayışının nedeni; hem alkolün merkezi sinir sistemine hem de bağırsak kanalına yapmış olduğu zararlı tesirlerdir. Vitamin B12 ve folik asit eksikliğinden dolayı alkoliklerde kansızlık baş göstermektedir. En hafif hastalarda bile karaciğerde zehirli yağ birikimi olmaktadır. Bazı hastalarda karaciğer iltihabı (alkolik hepatit) ortaya çıkmaktadır. Sürekli hale gelmiş alkol alımı, karaciğer sirozuna sebebiyet vermektedir ve günde 80 gram alkol alan kişiler bu tehlikeye maruz kalmaktadırlar. Günde 160 gr alkol alanlarda ise tehlike çok daha fazladır. Östrojen olarak bilinen ve kadınlarda erkeklerden daha yüksek oranda bulunan bir hormonun yıkımı karaciğerde gerçekleşmektedir. Midede asit salgılanmasını artar ve  mide, onikiparmak barsağı ülserlerinin gelişmesine yol açar. Akut gastritlere alkol alanlarda sık sık rastlanıldığı gözlemlenmiştir.

 Uzun yıllar devamlı olarak alkol tüketen bağımlılarda pankreas iltihapları ortaya çıkmaktadır. Bu hastalığın sık sık tekrarlaması sonucunda tam bir pankreas yetmezliği gelişmektedir. Tam pankreas yetmezliği ise alınmış olan gıdaların sindirimini ve bağırsaklardan emilimini bozmaktadır. Vücutta vitamin yetersizlikleri baş göstermektedir. Şeker hastalığının ortaya çıkışını kolaylaştırmaktadır. Ayriyetten böbreklerde de toksik etki yapmaktadır nefrite yol açabilmektedir.

Alkol Tedavisi

 Ani alkol hastalıkları, yani aşırı sarhoşluk halinde şok durumları ortaya çıkmazsa bir tedavi gerekmez. Şok durumu ortaya çıkarsa hemen hastane bakımı gerekmektedir. Müzmin alkol hastalıklarında ise tehlike çok ciddidir ve çeşitli usullerle tedavi gerçekleştirilir:

1. İlaç tedavisi
2. Alkolün himayesinden kurtulabilmenin pek çok ülkede kurduğu alkoliklere yardım “Adsız Alkolikler” (Alcoholics Anonymous) teşkilatı hem alkolden kurtulmak için hem de alkole dönmeme savaşında kişilere yardım etmektedir.
3. Psikoterapi’nin de tedavi edici nitelikte olduğu son zamanlarda kanıtlanmıştır.

Uyuşturucu bağımlılığı hakkındaki makalemizi okuyarakta bilgi sahibi olabilirsiniz.Unutmayın, bu tür konular hakkında bilgi sahibi olmak, toplumu bilgilendirmeniz açısından size yardımcı olacaktır.