İstenmeyen Yağlardan Aşı Oluşturuluyor
Yapısal yağ aşıları, son günlerde başta Plastik Cerrahi olmakla birlikte çoğu tıp alanında heyecan uyandıran yeni bir gelişmedir.
Yağ aldırma yöntemiyle ulaşılan kök hücreden zengin yağların, günümüzde her çeşit iyileşmeyen yara, deriyi bozan durumlar, yara izleri, radyoterapi hasarları, kanser sonrasında oluşan doku kayıpları gibi pek çok sorunun tedavisinde aşılama yöntemiyle beraber kullanılmaya başlanır.
Hollywood yıldızlarından tutun da bakımlı kadınların ve erkeklerin en popüler estetik uygulaması olan;
yağ alınma işleminden elde edilen yağlara “recycle modeli” denilmektedir. Vücuttan alınmış olan yağlar vücudun diğer bölgelerinde dolgu malzemesi olarak kullanılmaktadır.
Yağ dokularının kök hücreden zengin bir içeriğe sahip olduğu gerçeğinin bulunması ile, estetik cerrahisindeki çoğu operasyon ve uygulamanın da içeriği değişmiştir. Yağ dokuları, kemik iliğinden yaklaşık 150 kat daha zengin kök hücre içeriğine sahiptirler, günümüzde aşı halinde iyileştirici ve onarıcı olarak pek çok problem için kullanılmaktadır. Bunlara örnek olarak ise özellikle kanser sonrasında memelerinin tamamını ya da bir bölümünü kaybetmiş kadınların tedavisi gerçekleştirilmektedir.
Yağ Aldırma İşlemi Risklimi
Kısmen kolay bir cerrahi müdahaleyle alınan ve vücutta çok fazla istenmeyen yağ dokusunda, kemik iliğinden yaklaşık 150 kez daha yoğun kök hücre bulunabilmesinin anlaşılması ile birlikte mezenkimal kök hücre çalışmaları yağ dokusu üzerinde gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Yağ enjeksiyonlarının ardından dokularda gözlemlenen iyileştirici-onarıcı etkinin, aktarılmış olan yağ dokusunun içeriğinde bulunan çok sayıda kök hücreye bağlı olduğu düşünülmektedir. Yapısal yağ greftleri günümüzde her türlü iyileşmeyen yara, yara izleri, deri kalitesini bozan durumlar, radyoterapi hasarları, doku kayıpları tedavisinde yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Bunların yanında el ve yüz gençleştirme, meme büyütme ve popo estetiği gibi alanlarda çok sık kullanılmaktadır.
Dikkat edilmesi gereken noktalar
Vücuttan alınan yağın ne kadarının kaldığı, işlemin kaç defa daha tekrarlanması gerektiği tartışılmaktadır. Ancak kesin olan bir gerçek var ki, yağın alınıp, verilmesi aşamalarında kaydedilmiş olan ilerlemeler sonucunda, tutma oranlarının giderek yükselmektedir. Kas içi gibi kanlanan bölümlerde tutma oranları çok daha fazladır. Günümüzde yağın alınmasında özel kanüller kullanılmaktadır, alınan yağ santrifüj, yıkama, süzme veya kapalı sistemlerde işlenme gibi çeşitli saflaştırılıp, yoğunlaştırılma işlemlerinden geçirilmektedir, özel kanüller ve teknikler ile dokuların içerisine verilmektedir. Yapılan her bir teknik deneysel yöntemlerle test edilmektedir.
istanmeyen yağ diye bir şey yok bence faydası olmasa vücutda işi olmaz ne düzmantık oldu ama
YanıtlaSilBence spor'u düzgün bir şekilde yaparsak herşey daha iyi olabilir.
YanıtlaSiltıbbıda doğru kullanmak ile pek çok özellikler sağlıklı bir şekilde işlevsel hale gelebiliyor.
YanıtlaSilBence bu liposaksin ne kadar faydalı bilemiyorum kavitasyon önerenler cok bu ara
YanıtlaSilAlican