Sigara Bağımlılığı
Sigara, günümüzde tütünün kağıdın içerisine sarılmasıyla oluşturulan bir içecektir. İlk senelerde tütün yaprağına daha sonraki zamanlarda ise ince kağıda sarılarak içilmeye başlanmıştır.
Sigara bağımlılığında psikolojik etkenler
Sigara bağımlılığı psikolojik ve fiziksel bağımlılık olarak 2 ayrı alt konu altında incelenmelidir. Aslında sigara içme eylemi bulaşıcı bir psikiyatrik hastalık olarak bilinir, kuşaktan kuşağa görerek ve duyarak bulaşmaktadır. İnsanlar doğduğu andan itibaren çevrelerindeki milyarlarca sigara içicisine ait 100,000’lerce bilinçaltı kayıt ve sigara firmalarının bunları güçlendirmek için kurduğu tuzaklar yüzünden daha çocuk yaşlardayken zihnimize bulaşmaktadır. Öncelikle çevredeki sigara içen büyükler, sonrasında çizgi filmler ve son olarak da filmler sayesinde sigaranın bir keyif-destek aracı olduğuna inandırılmaktayız.Beyin yıkama durumu gerçekliği olmayan bir şeye gerçek gibi inandırılmak istenmesi eylemidir. İnançlarımızın beynimizden salgılanan nörotransmitterleri direk etkilediği plasebo çalışmalarında gösterilmektedir. MR spektroskopi çalışmalarında plasebonun aktif maddeyle aynı miktarda nörotransmitter salınımına ve beyinde aynı anatomik bölgelerde sinyal alınmasına yol açıldığı kanıtlanmış bir gerçektir.
Günlük yaşantımızda sigara bağımlılığının büyük miktarda psikolojik olduğunu göstermekte bulunan en önemli kanıtlar hamilelik, oruç ve uzun yolculuklardır. Çoğu tiryaki hiçbir fiziksel sıkıntı yaşamadan 10-12 saat süren okyanus aşırı uçak yolculukları yapabilmektedir, çünkü yolculuğu bitene kadar içmemeye şartlanmıştır. Uçaktan iner inmez ise sigarasını yakmak ister ve eğer bir engelle karşılaşırsa canı sıkılmaktadır nikotin çekilme belirtisi zannedilen sinirlilik, gerginlik, terleme, çarpıntı, el titremesi, kafasını toplayamama gibi uzun saatlerce yaşamadığı tüm belirtileri ilginç bir şekilde saniyeler içerisinde yaşamaya başlamaktadır. Burada asıl problem içmemeye şartlanma süresinin bitmiş olmasıdır. Fiziksel bağımlılıktan kaynaklandığı düşünülen çekilme belirtileri gerçekten hissedilmektedir, fakat asıl olarak tetiği çeken psikolojik bağımlılıktır.
Sigara içen kişiler özgürce sigara içebilecekleri, çekilme belirtisi olma ihtimalinin oldukça imkansız görüldüğü durumlarda dahi, çok yüksek oranda sigara içme arzusu duyabilmektedirler. 4-5 saat zorlanarak abstinans sağlananlar ve sabah uykudan uyanıp sigara içme arzularını karşılayanlarla yapılmış olan bir çalışmada, 1. gruptakilerin çok daha yüksek olduğu bulunmuştur. “Sigara içme arzusu aslında alışılmış davranışlara olan arzuyu yansıtmaktadır” sonucuna varılmıştır. El alışkanlıkları, sigara ile ilişkisi olan nesneler, sigarayı hatırlatmakta olan durumlar gibi sigara içmeyi tetikleyici etkenler çok güçlü sigara içme arzusuna sebep olmaktadır. Sigara içmeyi tetikleyici faktörler daha çok sigara içme beklentisini hatırlatmaktadır.
Sigara bağımlılığında fiziksel etkenler
Fiziksel bağımlılıktan sorumlu bulunan nikotin, renksiz- kokusuz ve çok zehirli bir maddedir. Böcek ilacı yapımında dahi kullanıldığı bilinmektedir. Sigara içme esnasında dolaylı ve çok yavaş bir biçimde kana karışmaktadır; metabolizma hızı ve alım hızı dengelidir, dolayısıyla vücutta birikim yapmayarak, çok güçlü bir uyuşturucu madde olduğu için bir süre sonra tolerans gelişmektedir. Bu nedenle de çok zehirli olmasına ve sigara tiryakileri tarafından sürekli alınmasına rağmen hızlı bir ölüme sebep olmamaktadır. Fakat sigara ile beraber nikotin replasman tedavilerinin kullanılması aşırı doza bağlı komplikasyonlara ve ölüme yol açabilmektedir.Bağımlılıkta fiziksel-psikolojik faktörlerin beraber etkileri
Sigara dumanı, pasif içicilik yoluyla diğer kişileri de etkilemektedir.Aslında bütün tiryakiler ilk sigarayı deneme eyleminde bulunmadan çok önce psikolojik anlamda bağımlı hale gelmiştirler, yani zihnen sigaraya başlamışlardır. Birkaç sigara içildikten sonra ise hızla nikotine bağımlı hale gelinmektedir. Fiziksel bağımlılık tam anlamıyla yerleştikten sonra kişi her sigarayı yaktığında göreceli bir iyilik hali yaşamaktadır, beyin yıkamaların zihinde yaratmış olduğu yanlış uyarılar sebebiyle yaşadığı bu yükselmenin göreceli bir iyilik hali, bir yanılsama olduğunun farkında olmaz ve gerçek bir keyif aracı olduğunu düşünür. Buna bağlı olarak sigaraya verdiği değer artar. Sigarasız yaşayamayacağını zanneder, bıraktığında mutsuz olmasının tek nedeni bu geçici göreceli iyilik halini gerçek sanmasıdır.
Pasif içicilik
Sigara kullanan kişilerin bulundukları yerlerde sigara içmeyen kişilerin bulunması ve aynı havayı solumasından dolayı edilgen pasif içici olarak adlandırılırlar ve sigaranın zararlarından çoğu zaman içen kişilerden daha çok etkilenmektedirler. Bu durumun biraz olsun engellenmesi için toplu olarak bulunulan yerlerde içen ve içmeyen kişileri ayrı ortamlarda tutmamaya yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Buna örnek olarak: Birçok restoranda sigara içilen ve içilmeyen bölümler ayrılmıştır. Toplu taşıma araçları ve çoğu kapalı mekanlarda sigara hiç tüketilmez. Fakat bu önlemlere rağmen sigara açık havada dahi içmeyen kişilere zarar vermekte ve rahatsız etmektedir.Aynı zamanda alkol bağımlılığı hakkındaki makalemizi okuyabilirsiniz.
benim de biran önce kurtulmamam gereken bir şey, 30sene başladım ne yapacam bilmiyorum...
YanıtlaSilsigara bağımlılığı hem fiziksel hem psikolojiktir
YanıtlaSilHiç kullanmadım kullanmam da ama malesef pasif içiciyiz. Etrafımızda sigaran içen çok.
YanıtlaSil