Tuzu çok fazla mı kullanıyorsunuz?
Tuz, söz konusu sağlık olduğunda adını sıkça duyduğumuz bir terimdir ve bu anlamda gündemden düşme durumu düşünülemez, çünkü dünya genelinde tuzu çok fazla tüketen ülkelerin arasındayız. Tuzu azaltmak, hele ki yüksek tansiyonla alakalı problemleriniz varsa yaşamsal bir öneme sahiptir.
Sofra tuzu olarak bilinen madde kimyasal adı ile sodyum klorür olarak bilinmektedir. Sodyum klorürün yarısına yakın bir kısmı, sodyumdur. Sodyum azı yarar, çoğu zarar diyebileceğimiz nitelikte bir mineraldir.
Sodyumun vücudumuzdaki bazı görevleri şunlardır:
- Vücuttaki sıvı dengesinin sürdürülmesine yardımcı olur.- Sinir iletisinde rol alır.
- Kasların kasılmasını ve gevşemesini etkiler.
Böbreklerimiz, vücudumuzda tutulan sodyum miktarını düzenlerler. Sodyum düzeylerimiz düşük olduğu zaman, böbreklerimiz sodyumu vücudumuzda muhafaza ederler. Sodyum düzeyimiz yüksek olduğunda ise sodyumun fazlasını idrarla vücudumuzdan atarız. Böbreklerimiz sodyumu vücudumuzdan yeterince atamadığı taktirde sodyum vücudumuzda birikmeye başlar ve sodyum denilen mineral de suyu tuttuğundan dolayı kan hacmimizi arttırır. Kan hacmimiz artınca, kalbimiz kanımızı vücudumuzda dolaştırmak için daha çok çalışmak zorunda kalır ve damarlarımızın içerisindeki basınç yani tansiyonumuz yükselir. Kalp yetmezliği, kronik böbrek hastalığı, karaciğer sirozu gibi hastalıklar sodyumu düzenleme mekanizmasını bozabilirler.
Günlük olarak sodyum alım miktarı
Sağlıklı bireyler için günlük olarak sodyum alım miktarları, terlemeyle kaybedilen sıvı miktarı, ortam sıcaklığı, kilo gibi etkenlerle değişmesine rağmen normal olarak günde 1,500 ile 2,400 miligram arasındadır.
Yemeklere serpilen az miktarda fazladan tuz dahi, vücuda alınan sodyum miktarını sağlıksız seviyelere taşıyabilir çünkü çoğu işlenmiş ve hazır gıda yeterli olandan çok daha fazla sodyum içerir. Günümüzde bizlere sunulan hazır gıdaların vücudumuza sodyum alımımızın %50 sinden çok daha fazlasına sebep olduğunu, bunun üzerine bir de zaten tuzlu olan bir yemeği yerken de üzerine tuz ektiğimizde, tuz tüketimi konusunda dünya birinciliğimiz olmasına şaşırılamaması gerekilir.
Sodyum kaynakları ya da işlenmiş gıdalar
Bir insanın almış olduğu sodyumun büyük bir bölümü konserveler, tuzlu atıştırmalar, hazır çorbalar, şarküteri ürünleri gibi gıdalardan gelir. Gıda üreticileri bu besinlerin bozulmasını önlemek için, tadını arttırır, dokusunu zenginleştirir bunu yaparken de tuz ve sodyum içeren farklı bileşikler kullanırlar. Başka isimlerle gizlenilmiş olan sodyum miktarını bulmanın en iyi yöntemi eğer varsa hazır besinlerin üzerinde bulunan etiketleri okumaktır. Çünkü bu etiketlerde tuz dışında içerisinde sodyum bulunan farklı bileşenler de yazar, örneğin: glutamat (MSG) sodası, tozu, fosfat, aljinat, nitrat ya da nitrit ve soslar.
Dolu bir çay kaşığı sofra tuzunun içerisinde 2,400 mg sodyum bulunur.
Beyaz et, kırmızı et, süt ürünleri ve sebzelerin içerisinde de sodyum bulunur. Örneğin 100 gram lor peynirinin içerisinde 400 mg sodyum bulunurken, aynı miktar beyaz peynirin içerisindeki sodyum oranı, bu oranın 2,5 katına çıkar.
Sodyumu nasıl azaltırız?
Hazır besinler tüketmektense taze besinleri tercih ederseniz, daha az sodyum tüketmiş olursunuz. Salam, sucuk, pastırma gibi hazır et ürünleri yenine Taze et tüketmeniz az miktarda sodyum almanıza sebep olacaktır. Hazır besin alırken ise düşük sodyumlu ürünleri tercih etmelisiniz. Yemek tariflerindeki tuzu miktarını mümkün olduğunca azaltmanızda fayda vardır. Tuz yerine yemeğinizin tadını artırmak için baharatlar, otlar ve doğal aromalar kullanabilirsiniz.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Her türlü sorularınızı hiç çekinmeden burdan sorup cevap alabilirsiniz.Bizi takip ettiğiniz için teşekkür ederiz :)